THE KİNG 2 HEARTS

THE KİNG 2 HEARTS 

Tür: Romantik & Komedi 
Bölüm Sayısı: 20 
Yayınlandığı Kanal: MBC 
Yayınlanma Tarihi & Yayın Günleri ve Saati:
21 Mart 2012 & Çarşamba ve Perşembe günleri 21:55 

KONU: Kuzey ve Güney'in en saygın ailelerinden gelen bir erkek ve kadının, 

birbirlerine olan önyargılarının ve hayatın getirdiği zorlukların üstesinden 

gelerek büyüyen aşklarını keyifli şekilde anlatan kara mizah türünde bir seridir. 

OYUNCULAR VE KARAKTERLERİ 
Lee Seung Gi - Lee Jae Ha

Güney Kore Prensi, Kral: IQ'su 187 olan bu prens, kral olmaya zorlandığı zamanlarda insanlarla dalga geçen biridir ve Kuzey Koreli bir kadınla evlenmesi istenir. 
Doğrusu Lee Seung Gi'nin bu rolü kaldıramayacağını düşünüyordum."Shining Inheritance" ve "My Girlfriend is a Fox with Nine Tails" adlı oynadığını diğer iki diziyi izleyip beğenmiş olsam da sanki bu rol ona oturmayacak gibiydi... Fakat özellikle dizinin 7-8. bölümlerinden sonra Lee Seung Gi beni ters köşeye yatırıp "Ben bu rol için biçilmiş kaftanım." dedi adeta.
Kendisine hayran bıraktı.
İlk bölümlerde diğer iki dizisindeki gibi burnu havada, kendini beğenmiş deyim yerindeyse zengin züppesi tarzında etrafta dolanırken aklımdan "Yine mi aynı karakteri izletecek bana?" diye biraz hayal kırıklığına uğrasam da özellikle kral koltuğuna oturduktan sonraki 180 derecelik dönüşü beni çok şaşırttı. Sanki gerçekten krallık ona verilmişti o krallığın tüm asaletini, ağırlığını taşıyormuş izlenimi edindim ondan.

Prens ve kral dönemi olarak Lee Jae Ha karakterini iki kısıma ayırıyorum gözümde.
Prens Lee Jae Ha, arada beni güldürse de genelde katıksız bir gıcıktı... Her bölüm yüzüne birkaç tokat patlatıp evire çevire dövme isteğim geliyordu onu.
Kral Lee Jae Ha ise Prens Lee Jae Ha'nın aksine asil, zeki, ne dediğini, ne yaptığını bilen, bir ülkeden sorumlu, ağır insan moduna girmişti bile. Öyle ki her gördüğümde, duruşu, konuşması, ses tonu, cümleleri sanki önümde gerçek kralmış gibi hissetmemi sağlıyordu. Önünde selam verenlerle beraber benim de veresim geliyordu.
Biraz sinir bozucu bir aşık olsa da gerçekten sevdiği anladıktan sonraki tavrı, aşkı görülmeye değerdi.
Çok sevdiği baş muhafızı kollarında ölürken gözlerinden fışkıran yaşları kolay kolay unutamayacağım sanırım...
Ha Ji Won - Kim Hang Ah 

Kuzey Kore Özel Kuvvetler Eğitmeni, Güney Kore'nin gelecekteki kraliçesi: 

Kuzey koreli bu memurun tek istediği mesleğinde başarılı olmaktır ama günün birinde, tanıştığı andan beri kavga ettiği, kendisine saygısız

davranan hatta silah bile doğrultan prens Lee Jae Ha ile evlenmesi istenir.

Ha Ji Won'u "Secret Garden" ve "Closer to Heaven" adlı yapımlarında izlemiştim.

İki yapımı da beğensem de Ha Ji Won bana hep soğuk ve itici gelmiştir. Yani kendisini pek sevemedim. Bu dizide de yine Lee Seung Gi'yle nasıl bir çift olacakları konusunda tereddütte kalmıştım ama ikili güzel işler çıkartmışlar.

Hala Ha Ji Won'a ısınamasam da bu dizide gözüme batan bir şey olmadı.

Hatta evde kalmış umutsuz bir subay hallerini çok beğenmiş, ona ben bile acımıştım.

Lee Jae Ha'ya olan sevgisi de işleniş açısından gayet güzeldi.

Yeri geldiğinde her bayan gibi zayıf yeri geldiğinde her asker gibi güçlü olması dizi/filmlerde hep görmeyi istediğim karakter tipi.

Yerli yerinde verdiği kararlarla, davranışları, konuşmalarıyla gerçekten dizide bir an bile sinirimizi zıplatacak bir şey yapmamasıyla benden artı puan alan bir karakterdi kendisi.

Jo Jung Suk - Eun Shi Kyung 

Kraliyet Muhafızlarından Kraliyet Ailesi Amiri 
Daha önce hiçbir yapımını izlemediğim Jo Jung Suk'u ilk görüşümde pek beğendiğimi söyleyemem. Fakat ilerleyen her bölümde benim için dizinin kahramanı oldu.
Kraliyet muahafızı kıyafetleri içinde, ilginç ses tonu ve konuşma şekliyle çok havalı ve karizmatikti. Sanırım bu dizide doğruluk abidesi, saygılı, seviyeli, utangaç, şaşkın aşık Eun Shi Kyung'u sevmeyen yoktur. Prensesle aralarında olan ilişki çok hoştu. Her bölümde bu ikiliyi biraz daha fazla görmek istedim hep. Kısa da olsa dizi içerisinde iki kez şarkı söylediğini de duyup sesini de beğendik yani.
Bundan sonraki yapımlarının da takipçisi olmaya çalışacağım.

Lee Yoon Ji - Lee Jae Shin

Güney Kore Prensesi 
Dizinin bahtsız bedevisi prenses...
Lee Yoon Ji'yi daha önce "Couples" adlı dizide izlemiştim ama itiraf ediyorum orada kara kuru çirkin biri olduğunu düşünmüştüm. Bu dizide de ilk bölümlerde kendisini tanıyamadım. Hatta o olduğunu öğrenince küçük çaplı bir şok geçirdim.
Bu dizi de ise her karakter de olduğu gibi onun tarafından ters köşeye yatırılıp hayran kaldığım bir oyuncudur kendisi. Dizi onunla ve Eun Shi Kyung'la çok daha güzel bir hale gelse de aynı oranda çektiği acılarla bizi de kahretti. 
Başına gelmeyen kalmadı ama yine de hayata tutunmaya, güçlü görünmeye ve yüzündeki gülümsemeyi kaybetmemeye çalışması görülmeye değerdi.


Yoon Jae Moon - Kim Bong Gu 

M Cemiyeti'nin Başkanı 
John Mayer...
Dizinin okkalı kötü adamı...
Kendisini daha önce "Midas" ve "Tree With Deep Roots"da yine kötü karakter olarak izleyip ona karşı yeterince nefretle dolmuştum zaten. Bu dizide de bunu devam ettirdi. Fakat bu dizideki "kötü ama zeki" sıfatı nedeniyle çok da kızamadım ona. Her dizideki sözde dalavere peşinde koşan beceriksiz kötülerden değildi. Zengin, birçok ülkeyi kendine karşı aciz kılan, cesur, akıllı ve gözü kara bir kötü... Bir yapımda böyle bir kötü karakter varsa işte o zaman olacaklardan korkmak gerekir. Dizideki herhangi bir karakterin başına aniden bir şey gelirse hiç şaşırmamak gerekir.
Sürekli gözünüz arkanızda, tedbiri elden bırakmadan gezmeleri gerekir.
Boşuna dememişler delidir ne yapsa yeridir diye. Bu da John Mayer, ne yapsa yeridir...

FRAGMAN

Bazen gerçek dünyadan da uzaklaşmak lazım tabii. Yeter ki iyi bir oyunculuk, mantıklı işlenmiş bir olay kurgusu (konu veya olay dünyadaki en saçma şey olabilir ama bunu bana öyle bir sunmalı ki senarist ya da yönetmen gözüme gözeme bak bu yalan diye sokmamalı...)
Bu dizinin uydurma olduğunu bilsem de olayların akışına kendimi kaptırmam zor olmadı.

Bir de "İçimde büyük bir aşkı barındırıp onu anlatıyorum ama her şey aşk değildir, hayat devam ediyor ve daha önemli başka şeyler de oluyor!" diye bangır bangır bağıran yapımları hep sevmişimdir. Bu dizi ağırlıklı olarak bu yönde gidiyor işte. En çok beğendiğim nokta da bu...
Dizi Kuzey ve Güney arasındaki ilişkiyi anlattığı için ve ne kadar objektif olmaya çalışmış olduğu izlenimini vermeye çalışsa da Güneylilerin yanlılığını anlamamak imkansız. Yer yer Kuzey fazlasıyla zayıf ve ezik gösterilmiş.


Dizinin en sevimli yanlarından biri de bir aşk üçgeni/dörtgeni görmektense iki güzel çift görmekti.

Kral ve Kuzeyli Subay Çifti

Baş Muhafız ve Prenses Çifti

Bir de dizinin en hoş ayrıntılarından birine değinmeden edemeyeceğim.

Lee Jae Ha, Kim Hang Ah'dan onca yaptığı eşeklikten sonra kendisine geri dönmesini ister.

Ona çok hoş bir hediye hazırlar kendi elleriyle. Kozmetik ürünleri...

Özür Dilerim

Teşekkür Ederim

Seni Seviyorum

Dizide ülkeler arasındaki ilişkiler, paranın gücü, Kuzey - Güney Kore arasındaki saçma bölünme, dış ülkelerin bundaki rolü, siyasetçilerin çıkarları, güçlü ülkelerin kendilerini ne kadar büyük görüp diğer ülkeleri ellerinde kukla gibi oynattıkları gibi hayatın gerçekleri olan bu  konularda da verdikleri birçok mesaj var.

Eksikleri tabii ki var. Hele hele dizinin içerisinde çok sevip de senarit tarafından ölüme mahkum edilen ya da edilmek zorunda kalınan iki kişi vardı ki keşke bunlara hazırlıklı olsaydım dedim.

Tavsiye edebileceğim, zevk alarak izlediğim hoş bir diziydi.


Son olarak ise bu çifti hiç unutmayacağım.